Türkiye için kritik erken seçim sona erdi. Kesin sonuçların bu gün açıklanması bekleniyor.
Siyasi partilerden yapılan açıklamalara bakılırsa herkes kazanmış, peki bu kadar kazanan varken seçimi kim kaybetti?
Seçimin ardından suya bile ÖTV konulmasına bakılırsa sanırım biz kaybettik.
Daha önce yapılan referandumda Türkiye tek adam rejimine ‘evet’ dediği için bu seçimin soncu benim için çok da bir şey ifade etmiyordu. Nitekim en demokratik parti olarak bildiğimiz CHP’de bile bir koltuğa oturan istemediği sürece oradan indirilemiyor. Mevcut adaylardan kim cumhurbaşkanı olursa olsun, sonuç değişmeyecekti. Dünyanın en demokratik adamına da o kadar yetki verseniz bozarsınız.
Arap ülkelerini kasıp kavuran, Irak’ı, Libya’yı bölen, Suriye’yi bölünmenin eşiğine getiren bu rejime biz balıklama atladık bir kere.
Gelelim seçim sonuçlarına:
Bakanlar kurulu bile tüm yetkilerini Cumhurbaşkanı’na devretmişken anlamsız bir şekilde sadece maaş ödemek için 600 milletvekili seçip Ankara’ya gönderdik. Bütün yetkiler Cumhurbaşkanında olacağına göre 600 vekil nasıl çalışacak göreceğiz.
Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye genelinde ilk turda bitmesine rağmen Denizli’de hiçbir parti umduğunu bulamadı diyebiliriz.
İKTİDAR KAN KAYBETTİ
Cumhurbaşkanı seçimini bir kenara bırakırsak, eski sisteme göre iktidar, bir diğer anlamda Cumhur ittifakı önemli ölçüde kan kaybetti.
1 Kasım 2015’te 357 milletvekili ile meclise girmeyi başaran Cumhur İttifakı, meclisteki sandalye sayısı 600’e çıkmasına rağmen milletvekili sayısını 344’e düşürdü. Milletvekili sayısı 50 arttı ama ittifakın vekil sayısı 13 azaldı.
Öte yandan ittifakın büyük ortağı AKP milletvekili sayısını 317’den 295’e düşürerek, TBMM’de salt çoğunluğu kaybetmiş oldu. Eski sistemde olsa hükümet kuramıyordu. Gene de Meclisten bir karar çıkarabilmesi için başka bir partinin desteğini almak zorunda kalacak.
DENİZLİ’DE NE OLDU?
Denizli’de ise muhalefet partileri referandum’da alınan ‘hayır’ oylarının üzerine biraz daha koyup AKP’ye ağır bir darbe vurmak istiyordu. Sonuçta referandum’da alınan ‘hayır’ oranı yakalanamamış olsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranını yüzde 48’in altında kalması muhalefet için başarı sayılabilir.
Milletvekili seçimi ise beklendiği gibi 2 ittifak arasında gerçekleşti. İttifaklara dâhil olmayan HDP’nin Denizli’de sürpriz yapması beklenmiyordu. Ancak millet ittifakı üyesi Saadet Partisi gene beklenen oy oranını yakalayamadı.
Milletvekili paylaşımları önce ittifaklar arasında paylaşılacağı için dağılımın 4+4 olması bekleniyordu. Bir ittifakın 5 vekil çıkarabilmesi için rakibine yaklaşık 100 bin fark atması gerekiyordu ve bu mümkün görünmüyordu.
Asıl önemli olan ittifak içi oy dağılımıydı.
Cumhur ittifakında AKP MHP’ye büyük fark atınca ittifaka düşen 4 vekili de alan taraf oldu. Millet ittifakı cephesinde ise CHP İyi Parti’den yüzde 12 fazla oy aldı ve 4 vekilin 3’ünü aldı.
Sonuç olarak Denizli’de; Cumhur ittifakı milletvekili sayısı 7’den 8’e çıkmasına rağmen milletvekili sayısını 5’ten 4’e düşürdü. Bu ittifakta AKP 4 milletvekilini koruyarak başarılı görünen taraf oldu. Denizli’de güçlü bir tabanı olan MHP sanıyorum 12 Eylül döneminden sonra ilk kez milletvekili çıkaramadı.
Her seçim tepeden inme 1. Sıraya getirilen ve bütün teşkilat seçim çalışması yaparken ortalıkta görünmeyen genel başkan yardımcısı umarım biraz takkesini önüne alıp düşünür.
Seçimin en genç partisi İyi Parti ise katıldığı ilk seçimlerde 1 milletvekili çıkararak Denizli’de ki ülkücü ve demokrat tabanı birleştirmeyi başardı. İyi parti eşit imkânlarda seçime girse belki durum çok daha farklı olabilirdi.
Sonuç olarak, dostlar alışverişte görsün tadında yapılan seçimleri geride bıraktık. Liderlerin açıklamalarına bakarsak Doğu Perinçek dâhil bütün partiler seçimden zaferle çıktı. Her seçimin bir kaybedeni olacağına göre kaybeden de biz oluverelim canım noolcak…