Doğup büyüdüğüm köylerde krom madenleri vardı, en büyük ocaklar Etibank’ındı. Sonra Koçman gelirdi. O maden ocakları sayesinde köyler yollara kavuştu.
Yıllardır siyasetçilerin dillerinden düşmeyen ama bir türlü adım atılmayan Acıpayam Dalaman yolu var ya…
O yolun büyük bir bölümünü Koçman yaptı. Dalaman çayı kenarında kurulu köyler Koçman sayesinde yolla tanıştı. O zamana kadar Dalaman Çayından yapılan tomruk nakliyesi de Koçman sayesinde kamyonlarla yapılmaya başladı. Dalaman’a kurulan SEKA Kağıt Fabrikası bölgenin en büyük fabrikasıydı. Kamyonlar, SEKA’ya tomruk, Göcek Limanına krom taşır, tek şerit, toprak yolun geçtiği bütün köylerde kamyoncu lokantaları bulunurdu.
Maden ocaklarının bulunduğu köylerde manifaturacılar vardı. Denizli'den kamyon kamyon kumaş gelirdi. Özellikle bayram öncesi, terziler siparişleri yetiştirebilmek için sabahlardı. Şimdi hangimiz kıyafetlerimizi terzilere özel diktirebiliyoruz?
SEKA 3 vardiya çalışırdı. Vardiya değişimlerinde fabrikada düdük çalar, bunu bütün Dalaman duyar, saatler ona göre ayarlanırdı. Vardiya değişimlerinde fabrika önüne seyyar satıcı yanaşsa, adeta yağmalanırdı.
Sonra Dalaman’da Devlet Üretme Çiftliği vardı. Muğla - Fethiye karayolundan Dalaman çayının denize döküldüğü yere kadar uçsuz bucaksız arazi çiftliğe aitti. Pamuk ekilir, tavuk sığır hatta keçi yetiştirilirdi.
Dalaman’da yaşayanlar Havaalanı, Çiftlik ya da SEKA’da çalışırdı. Sendikalar işçilerin haklarını sonuna kadar savunur, anlaşma sağlanamazsa grev kartını çekinmeden çekerdi. Ben orta 1’e giderken SEKA grevdeydi. Yere kağıt atan arkadaşımıza öğretmenin attığı fırçayı hiç unutmam. “Seka grevde şu senin yaptığına bak…”
Sonra anlaşma sağlanmış, fabrika çalışmaya başlayınca ilçede adeta bayram havası yaşanmıştı. Herkesin yüzü gülüyordu. Zira fabrikada çalışanlar maaşlarını alır, gider çarşıda pazarda harcar, esnaf ta kazanır. Devlet de vergisini alır, herkes kazanır.
Şimdi SEKA özelleştirildi, Çiftlik özelleştirildi, Etibank özelleştirildi, Koçman geriye köylülerin kullandığı o yolu ve Muğla Üniversitesi’ni bırakıp elini ayağını bölgeden çekti. O köylerde ne lokanta kaldı, ne kahve…
Özelleştire özelleştire şimdi geriye sadece şeker fabrikaları kaldı. Özellikle küçük kentlerdeki fabrikaların özelleştirilmesi o kentin çiftçisinden nakliyecisine, esnafına kadar tüm ekonomisini etkileyecektir. O fabrikalarda çalışan insanlar işsiz kalır veya asgari ücretle çalışmaya başlarsa, çiftçiler para kazanamazsa en büyük darbeyi o kentin esnafı yiyecektir.