Bence akademik çalışma yapılması gereken bir konudur taraftarların maça gelmemesi.
Sadece Denizlispor’un değil, günümüz futbolunun sorunu boş stadlar.
Daha önce de bu konuda epey yazılar yazmış ve durumun bu noktalara geleceğini belirtmiş bir futbolsever olarak bir kez daha düşüncelerimi aktarayım.
Şifreli yayınlar başladığı zaman bunun futbolu bitireceğini insanların futboldan uzaklaşacağını söylemiştim.
Günümüzde stadların dolmamasının 2 büyük nedeni maddiyat ve futbolun insan hayatındaki öncelikler listesinde aşağılara düşmüş olması. Şu an izleyici kitlesinin büyük bölümü futbolsever değil, bahisseverler maalesef.
Maça gelen taraftar gelirleri artık eskisi gibi kulüplerin en büyük gelir kaynağı değil. Sponsor ve yayın gelirleri her geçen gün büyüyen futbol ekonomisinin temelini oluşturuyor ama taraftar olmayınca maçlar çekilmez oluyor.
Dilim döndüğünce kendi penceremden sorunları anlatmaya çalışayım:
MADDİYAT
Günümüzde bana göre boş tribünlerin en büyük sorunu gelir seviyesi. Maçlara gelen taraftarların büyük kısmını toplumun alt gelir seviyesindeki insanlar oluşturuyor ancak şartlar öyle bir durumda ki ayda 1 kez maça gitmek artık birçokları için lüks. Zira Avrupa’nın en düşük asgari ücreti ile en yüksek maç biletini almaya çalışıyoruz.
Almanya'da kişi başına düşen gayri safi milli hasılası (GSYİH) 44.500, İngiltere'nin 39 bin, İtalya'nın 37 bin, İspanya'nın 33 bin dolar olurken; bilet fiyatları hemen hemen aynı fiyatta olan Türkiye'nin GSYİH'nin 10,500 dolarda kaldığı görülüyor. Yani bu ülkeler bizden 4 kat zengin ama aynı fiyata bilet alıyoruz.
ŞİFRELİ YAYIN
İkinci sorun ise daha önce de belirttiğim gibi maçların şifreli kanallarda yayınlanması. Bu şekilde kulüplerin yayın gelirleri artırılıyor ama en büyük müşteri taraftarlar kaybediliyor. Eskiden herkes evinde televizyonda tuttuğu takımın maçını izleyebilir, hayranı olduğu futbolcuları yakından görebilmek için stadları doldururdu. Şu anda tuttuğu takımın maçlarını izleyemeyen yeni nesil futbolcuları yakından görme ihtiyacı da hissetmiyor.
OYUN ALANLARI
Bir diğer sorun ise yeni neslin yeterli oyun alanı olmadığı için evlere hapsolması. Eskiden doğal oyun alanları olan boş arsalara yeni binalar dikilirken, belediyeler maalesef yeteri kadar oyun alanı yapmıyor. Yeni nesil evlerine kapanıp bilgisayar başında menajerlik yapıyor. Artık onlar için sanal alem stadlardan daha heyecanlı.
OYUN KALİTESİ
En önemli sorunlardan birisi de Türk futbolunun olun kalitesi. Kendi ligi şifreli yayınlanırken, ber çok Avrupa ve Amerika ligini şifresiz izleme fırsatı bulan futbolseverler, bir şekilde kendi liglerinden maç izlediklerinde aradaki kalite farkını görüyorlar. Özellikle Avrupa’da sıradan ülkeler bile artık bizden birkaç tık yukarda futbol oynuyor. Bizim ligimizde Messi, Ronaldo ayarında futbolcular olması gerekmiyor ama bizim ligimizde mücadele edilmiyor. Bir çok karşılaşmayı 15 – 20 dakika izleyebiliyoruz. Geri paslar, zaman geçirmek için yapılan gereksiz hamleler, hakemlere yapılan itirazlar futbolun bütün seyir zevkini götürüyor. Maalesef bu sorun sadece profesyonel takımlarda değil altyapıda bile kendini gösteriyor. Altyapı antrenörleri yetiştirdikleri sporculara kazanmanın her yolunun mübah olduğunu aşılamak yerine oyunun güzelliklerini öğretmeli.
Artık futbol, isimler üzerinden oynanmıyor. Avrupa’nın en küçük ülkelerinde bile takım oyunu oynanıyor ve biz bunların karşısında çaresiz duruma düşüyoruz.