Demokrasinin tam yerleştiği ülkelerde toplum, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü, temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır.
Serbest eleştirinin normal hale geldiği toplumlarda gazeteci; basın özgürlüğünü, toplumun doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanabilir. Gazetecinin topluma karşı sorumluluğu, diğer tüm sorumluluklarından önce gelir. Toplum da, gazeteciden meslek ilkelerine bağlı kalmasını bekler. Gazeteciden haber yaparken araştırmacı, doğru ve tarafsız haberlerin yapılmasını bekler. Mesleğin sorumluluk bilinciyle yapılması halinde hem kaliteli haber ortaya çıkmakta hem de gazetecinin güvenirliği artmaktadır.
Ülkemizde gazetecilerin yaptıkları işin ne denli güç olduğunu, haber almakta ne kadar zorluklarla karşılaştıklarına zaman zaman şahit oluyoruz. Ekonomik sıkıntılara rağmen, her türlü hava şartlarında anlık haberleri topluma ulaştırmaya çalışan gazeteciler, bazen fiziksel şiddete maruz kalırken bazen de sansürle karşılaşmaktadırlar. Bizler rahat ortamda haberleri izlerken, çoğu zaman haberin nasıl elde edilişini ve bize ulaştırıldığını düşünmeyiz.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Ajansı (UNESCO), BM Genel Kurulu’nun 1993 yılında aldığı bir karar uyarınca “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle meslek ilkeleri doğrultusunda, araştırmacı ve tarafsız bir şekilde görevini yapan basın mensuplarının “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü ”nü kutluyorum.
Merkezi Washington’da bulunan Freedom House’un "Dünyada Basın Özgürlüğü” raporunda ülkemizi "kısmen özgür" statüsünden "özgür değil" statüsüne düşürmesi uluslararası alanda saygınlık açısından düşünülmesi gereken bir durumdur. Halen dünyada sadece yüzde 40’lık bölümde basın özgürlüğünün sağlanmış olması da basının genel olarak hak ettiği yeri almadığını göstermektedir.
Günümüzde gelişen teknolojik ve iletişim ortamında toplum, değişik yöntemlerle bilgiye ulaşabilmektedir. Eğitim seviyesinin yükselmesi ile birlikte, demokrasinin gelişmesine bağlı olarak, basın mensuplarının hak ettikleri yeri almaları mümkün olabilecektir. Esas olan araştırmacı, tarafsız ve doğru bilgilerin topluma serbest ortamda ulaştırılabilmesidir.