Son on beş yıldır "Yeni Türkiye" söylemiyle toplumumuzun ortak değerleri ile oynanarak, istismardan ve gerginlikten istifade ederek ayrışma ve kutuplaştırma ortamına doğru sürükleniyoruz.
Ülkemizin, terör ve işsizlik ile geçim sıkıntısı gibi sorunları artarken Atatürk ve Cumhuriyet’le hesaplaşma bir yöntem olarak seçildi "Yeni Türkiye” de.
Ülkenin genleriyle oynanarak, tarihe ve kurumlara olan inanç sarsılarak, ayrıştırıp kutuplaştıran, liyakatin yerine biat kültürünün yerleştiği anlayış hâkim oldu “Yeni Türkiye” de.
FETÖ’ den tutuklanan ve itirafçı olan eski HSYK Başkan Vekili’ nden 2011 yılındaki Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçimiyle ilgili olarak; “Seçim sonucu F.G. Cemaatinin daha önce belirlediği 108 adaydan 107 kişi aynen Yargıtay üyesi seçildi. Danıştay’a ise cemaatin belirlediği tüm adaylar seçilmiş oldu.” Dediğini öğrendik “Yeni Türkiye” de.
Yine FETÖ’ den tutuklanan ve itirafçı olan eski bir HSYK üyesinin ifadesinden “160’lar olarak bilinen Yargıtay üyelerinin 120’ye yakınının cemaat mensubu olduğunu biliyordum.” Dediğini öğrendik “Yeni Türkiye” de.
2010 Referandumuna gidilirken “Daha fazla özgürlük” denildi. Zamanın Meclis Başkanı C. Çiçek, “138’nci maddenin öldüğünü, yani yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını” söyledi. “Özgürlük” adına hukukun üstünlüğünün yerini gücün üstünlüğünün aldığını öğrendik "Yeni Türkiye” de.
Bir yandan milli birlik ve beraberlik çağrıları yapılırken diğer yandan bunu tahrip edecek söylem ve eylemler sürdürülerek “Birlik ve beraberlik“ kavramının istismar edildiğine tanıklık ettik “Yeni Türkiye” de.
Milliyetçiliğin ayaklar altına alındığını, andımızın kaldırıldığını, Onuncu Yıl ve İzmir Marşı’nın engellendiğini, BTÖ ile müzakere edildiğini, Habur’da çadır mahkemesi kurulduğunu, valilerin operasyonlara izin vermediğini gördük “Yeni Türkiye” de.
Suriye’de ABD’nin mutlaka kazanacağına ve Esad’ın Baas rejiminin kısa sürede yenileceğine inanarak “Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağız” derken, Kilis’te namaz kılmanın riskli hale geldiğini ve terör örgütlerinin komşumuz olduğunu yaşamaya başladık “Yeni Türkiye” de.
Asgari ücretle çalışan 5 milyon vatandaşımız, atanamayan 4 yüz bin öğretmenimiz ve 7 milyon civarında işsizimiz varken, 4 milyon Suriyeliye sadece bütçeden 30 milyar dolar harcadığımızı ve vatandaşlık hakkı verilmeye başlandığını öğrendik “Yeni Türkiye” de.
Daha birçok olaylara tanıklık ettik “Yeni Türkiye” de. “Yanıldık”, “Aldatıldık” demeyi artık duymak istemiyorsak referandum’da karar milletimizindir.